Duygusal Zeka Eğitimi ve İş Başarısına Etkisi

Duygusal Zeka Eğitimi ve İş Başarısına Etkisi

Duygusal Zeka Eğitimi ve İş Başarısına Etkisi
Duygusal Zeka Eğitimi ve İş Başarısına Etkisi

Duygusal Zeka Eğitimi ve İş Başarısına Etkisi free download

Duygusal Zeka Eğitimi ve İş Başarısına Etkisi

Duygusal zekâ veya yaygın İngilizce ifade edilişiyle EQ (Emotional Quotient), bir insanın kendisine veya başkalarına ait duyguları anlama, sezinleme, yönetme ve yönlendirme yetisi, kapasitesi ve becerisinin ölçümünü tanımlamaktadır. Göreceli olarak yeni bir kavram olan duygusal zekâ'nın tanımlanışı sürekli değişmekte ve güncellenmektedir. Bazı psikologlar, duygusal zekâ ve duygusal bilgi olmak üzere iki ayrı terimin kullanılmasını tercih etmektedirler.

Zihinsel yeteneklerin ölçümünde, bilgi ve zeka arasındaki fark oldukça açıktır. Psikolojik araştırmaların ışığında zeka seviyesi ölçümü veya IQ testleri, zihinsel biliş kapasitesinin değerlendirilmesinde güvenilir bir ölçüttür ve zaman içinde sabit kalır. Duygusal zekâ veya EQ'nun ölçümünde ise duygusal bilgi veya tecrübe ile zekâ arasındaki fark oldukça belirsizdir. Bu nedenlerle güncel EQ tanımlamaları uzmanların aralarında uzlaşamadıkları bir konudur. Bazı uzmanlar (Bradberry ve Greaves 2005[1]) EQ'nun değişken, zamanla kazanılabilen ve artabilen bir yeti olduğunu iddia ederlerken; diğerleri (örneğin Mayer) EQ'nun sabit olduğunu ve artırılamayacağını öne sürmektedirler.

Duygusal zekâ 5 ana faktör altında değerlendirilebilmektedir.[3] Bunlar;

  • Öz Yönetim

  • Öz Farkındalık

  • Sosyal Farkındalık

  • İlişki Yönetimi

  • Motivasyon

'IQ' ile ölçülen zeka, insanların okul ve iş yaşamındaki başarısını belirleyen değişmez bir etken midir? Öyleyse, neden yüksek IQ'lu çocuklar, ortalama IQ'ya sahip arkadaşlarına göre hayatta daha başarısız olabiliyor?

Dr. Daniel Goleman, psikoloji alanında çığır açan kitabında, 'EQ'nun 'IQ'dan daha önemli olduğunu kanıtlıyor. 'Duygusal zeka'yı, özbilinç, azim, dürtülerini frenleme, başkalarının duygularını paylaşabilme gibi özellikleri içeren bir zeka olarak tanımlıyor.

Araştırma bulgularına göre, duygusal zeka yoksunluğu, kişinin aile yaşamından mesleki başarısına, toplumsal ilişkilerinden sağlık durumuna kadar birçok alanda çok kötü sonuçlar doğurabiliyor. Ancak, Dr. Goleman'a göre, duygusal zeka doğuştan gelen bir özellik değil. İnsan beyninin yapısı dolayısıyla, çocuklukta alınan duygusal dersler, yaşam boyunca davranış tarzını belirliyor.

Başta eğitimciler ve ana-babalar olmak üzere, herkesin ufkunu açan bu kitabın çok önemli bir toplumsal mesajı da var: Demokrasinin topluma ne ölçüde mal olduğu, bireylerin duygusal zeka düzeyiyle doğrudan bağlantılı.